Nihayet Selimiye....




             Marmaris'in Selimiye köyünden döneli neredeyse iki hafta oluyor. Artık yazayım dedim şu yazıyı. Tabi mesele memleket gezisi olunca yol yordam tarif etmek pek gerekmiyor.  Ancak deneyimleri paylaşmak  önemli tabi ki.
Sabah erken saatlerde Selimiye
             Bursa çıkışlı yolculuğumuz hız sınırlarını geçmeden sekiz saat sürdü. Kalacak yer konusu çeşitli öneriler olmasına karşın bu lokasyon için daha çok pansiyon tipi. Bu köyün yapısına da daha uygun kalıyor. Bahçe Apart Selimiye bir aile işetmesi ve keyif alacağınız bir pansiyon. Geniş bahçesi ve güzel kahvaltısı, denize sıfır konumu oldukça avantajlı. Tatilimizin son iki gününde bu haftanın başında kaldığımız Caridea Otel'in odamızı başka bir müşteriye satmasından dolayı bu pansiyona geçtik ve keşke daha önce gelseydik dedik Caridea Otel'i önermiyoruz anlayacağınız.
Koyun solunda Çay Ocağı
              Akşam turlarında rastladığımız, sandalyesini kıyıya koyup denizi seyreden yaşlı teyzenin anlattığına göre, 1992 yılında kara yoluna kavuşmuş  köy. Uzun yıllar balıkçı köyü ve mavi yolculukların durağı olarak kalmış. Yol olmayınca karşı kıyıda bulunan Çubuk'a kayıklarla gidilerek  iç kesimlere ulaşılmış. Gittikleri yerde Marmaris malum. Peki dönüşü nasıl yapardınız dediğimizde ise ilginç bir cevap aldı. Çubuk'a geri döndüklerinde (dediğimiz yer uzak  bir nokta, yani çıplak gözle kıyısı görünmüyor) kıyıda hallice bir ateş yakıp duman çıkartılıyormuş. Köy kahvesinde oturan balıkçılar dumanı görünce aralarında birisini gönderip ücreti karşılığında insanları köye getiriyormuş. Şimdi kimilerin aklına cep telefonu gelebilir. Ancak o yıllarda olmadığını hatırlatayım hemen.  Selimiye'de kaldığım yedi gün içerisinde sıklıkla burada yaz kış yaşayan insanlarla görüşmeye çalıştım. Kıyı köyler yakın zamana kadar süngercilik ve balıkçılıkla geçinirken şimdilerde buna turizmde eklenmiş. Gençlerin bir kısmı otel ve pansiyon işi ile uğraşırken, diğer bir kısmı balıkçılığa devam ediyor. Pansiyonu karşısında her sabah 10 gibi limana yanaşan balıkçı Ümit dikkatimizi çekti.Gece çıktığı balık avında Paregeda veya ağ ile avlanıyordu.
Yorumsuz
Bazı geceler kıyıda uyuyor, bazı geceler ise açık denizde balık peşindeydi. İlk gördüğüm sabah mercan yakalamıştı ve yaklaşık 1 kg gelen balıklarını biz aldık ve Altay (pansiyon işleten kardeşlerden) bize bu balıklarda akşam yemeğinde ziyafet çekti. İkinci gün sabah yolunu beklediğim balıkçı 5-6 kg ağırlığında tek bir Lagos ile zafer kazanmış kumandan edası ile döndü limana. Tabi bu balık bize düşmedi. Lokantanın birisine satılacak. Teknesini kıyıya bağlayıp sağlama alan Ümit her gün yapığı gibi baş taraftan derin suya atlayıp yakında bulunan iskeleye çıktı ve duşunu alıp teknesine döndü.  Orada olduğumuz sürece bu döngüde değişen tek şey balık cinsi ve miktarıydı. Ümit   her sabah uyanıp aynı günü yaşayan masal kahramanı gibi geldi bir an bana. Yazın derinlere kaçan balıklar yüzünde işleri azalan balıkçıların, kışın işleri artıyor. Aksilik kışında talep az ve fiyatı düşüyor. Yani balıkçı adamın işi zor. Daha genç yaşta kanserden kaybettikleri    balıkçı      arkadaşları  birazda efsane olmuş. Anlatılana göre Paregeda denilen çoklu iğnenin olduğu oltaya yılan balıkları çok gelirmiş. Buna sinirlenen balıkçılar  yılan balığını denize atarmış. Bizim balıkçı Lagos'un yılan balığını sevdiğini fark etmiş ve bunları yem olarak kullanmaya başlamış. Tabi eli boş dönmemeye başlayınca ünü almış yürümüş. Önemli bir sıçrama bakarsanız.
Söğüt, Dünya'da uzak bir nokta gibi.
               Selimye'de ilk kahvaltıda fark ettiğimiz bazlama, daha öncede İç Anadolu ve Güzey Doğu Anadolu'da yediklerime hiç benzemiyordu. Pansiyon ve otelleri menüsüne giren ve yabancı teknelerin bile almaya geldiği bu güzel  ekmek yapılışı ilgimi çekti. Ekmek yapma merakımı bu blokta göreceksiniz. Selimeye Bazlaması içi 4 farklı toprak saç aldım ve toprak sacı pişirmesini, çok farklı kişilerden ekmeği nasıl yaptıklarının öğrendim. Bazlamanın yerel halk için iyi bir geçim kapısı olduğunu görmek ve fark etmeden geleneklerin devam etmesi sevindirdi beni.  Bu ayrı bir yazı konusu.  
        Selimiye'de  plajda yatabileceğiniz gibi, çevresini de  gezebileceğiniz bir yer. Kız Kumu plajı, Turgut Köyü (bal alabilirsiniz, toprak saclar burada satılıyor), Söğüt Köyü (toprak saç burada ve Taşlıca köyünde var) ve bu köyün Cumhuriyet mahallesi, Bozburun, Turgut köyü dağ yamacında Turgut Şelalesini görmenizi tavsiye ederim. Söğüt köyü yüksekte tepeler ve kıyılara dağılmış mahalleleri olan bir köy.  Dağlar ve tepeler badem ve zeytin ağaçları ile dolu. Cumhuriyet mahallesi çok bakir bir yerleşim yeri. Bileni çok.
Teyze eşini iki yıl önce kaybetmiş. Denize bakıp duru...
Üzümler daha koruk.
             Ahtapotçu Mehmet Usta ile tanışmaya gittim buraya. 30 yıl önce balıkçIlıkla başladığı bu iş, zamanla lokantacılığa dönmüş ve her çeşidini yaptığı deniz ürünlerinden Ahtapot konusunda uzman. Haşladığı ve vantuslarını soyduğu iyi pişirilmiş ahtapotu, kısa süreli ızgara sonrası,  zeytinyağlı bir sos ile getiriyor. Bazlama, kabak çiçeği dolması, semiz otu ve ahtapot güzeldi. Fiyatı da Selimiye'de ödediklerimize göre daha hesaplı. Söğüt'de zamanı durdurarak uzunca bir süre kalıp sünger avcıları ile 2-3 saat sohbet ettik. Sünger avcılığında, adalardan, eskiden yaşamış gayrimüslimlerden, yokluklardan, savaş zamanlarında bahis açıldı.
        Denize girin dediler, denize girmeden dönmedik. Köy merkezine giderken tırmandığımız yokuşta başka dünyadan ayrılmak zor geldi bize.
        Yıllar önce gelmemiz gereken bu yerde halen Selimiye'lileri görmek bizi sevindirdi. Ceri Pastanesi, öğlen saatlerinde ev yemekleri yapan lokantalar,  akşam yemeklerinde Aurora, Sardunya, Paprika, Hidayet ve Söğüt köyünde Manzara Resturant önerebileceğimiz yerler. 
Biz gördük sıra sizde...


Yorumlar

  1. Harika bir gezi önereceğin konaklama adreslerini bekliyorum...

    YanıtlaSil
  2. Bahçe Pansiyon güzel. Deniz manzaralı hem plajda, hemde bahçe içerisinde odaları var. Selamlar...

    YanıtlaSil
  3. http://www.panoramio.com/photo/1632554 iletişim buradan.

    YanıtlaSil
  4. Dantel pansiyon denize sıfır ama biraz salaş, bir de 2. tesisi var ki o da denize sıfır, beyaz güvercinin yanında yalnızca tekneyle ulaşılıyor tavsiye edilir;)

    YanıtlaSil
  5. Sogutte sardunya apartta konakladik.Manzara harika deniz süper.Ama çamaşır suyum iyi ki yanımdaydı diyeceğim bir durumla karşılaşmak çok rahatsız ediciydi.Dolap kapakları ele yapışır, bulaşık sungerine dolanmış saçları ,elektrik kaçıran kombiyi saymazsak deniz harikaydı .Eğer bunlar beni rahatsız etmez diyorsanız deniz harika üstü

    YanıtlaSil

Yorum Gönder